Translate

30 Mayıs 2010 Pazar

Beklenen Ama Alışılamayan...

Nihayet bitti sınavlar bir süreliğine de olsa.... Çok yorgunum :( ama çevremdeki insanların hala yüzsüz bir şekilde benden bir şeyler beklemesi deli ediyor beni. Biraz anlayış lütfen!.. ( bu  da herkesten istenmez de neysem... bir umut :P ) Sınav sonuçlarım iyi gelse başka ne isterim ki ( istemeyim ben bir şey sonu gelmez :P ) Çok bir şey istemem nan 'Biraz Huzur' sadece :) Sıktı artık bu sınavlar iyice, azad etsem de kendimi kurtulsam şu sınavlardan.. Ne güzel olurdu! Bir işim olsun kendime ait bir hayatım olsun diye çektiğim eziyete bak, en güzel yıllarımı bunun uğrunda harcıyorum :P
Sınavların bitmesini bekledim, çoğu şeyden sıyrılmak için; en çok değer verdiğim .... susmak en iyisi sanırım ama burada. Kendi içimde büyüttüğüm nefretin bana zarar vermesine izin vermiyorum. Sana dair herşeyi yok ediyorum sen git nerede mutluysan oraya ahım büyük gittiğin yerde de bırakmayacak yakanı ;) ( nefesimi ensende hissedebilirsin ) 
Gidiyorum şimdi elimde bi yürek 
                                    Ersay ÜNER
İnsan aynı hatayı hayatında kaç kez tekrarlar ki. Ben hiç akıllanmam... Nasıl kendimi böyle bir duruma düşürdüm hala inanmıyorum.. İkinci bi şans diye bir şey yokmuş işte olmuyormuş bir insan neyse odur abicim olmuyorsa bi kere ikici bi şans niyedir. Yok abi ben çözdüm olayı bir sefer, bir daha asla. Tanıyorum diyorum, şüphelerim var, adam olmaz, eeee sonuç; bi şans daha sonuç fos çıkar.Birşeyler hissediyormuş, aşıkmış pehh yemişim aşkını mantık abi bundan sonra mantık işler bitti o aşk ayakları öldürdüler cesedin izi bilem kalmadı. Kalmasın yaa acıdan başka ne veriyor insana aşık olupta mutlu olan var mı? çıksın birisi ben aşığım mutluyum desinde bi gülüyüm. Şimdi mutlusun ya sonra?.. Hep soru işaretleri....Sonracıma birisi de çıkıp ''Sonunu düşünen kahraman olmaz'  diyiversin Kurtlar vadisinden fırlamışçasına gülme krizine gireyim :D 
Saçmalıyorum!... Hıçkırıklarımda boğulasım var, çığlıklarımdan sağır olasım... Yapamıyorum... Değmez diyerek... O'n(lar)a değmese de verdiğim değere değerdi. Yapmak isteyip te yapamadıklarım.. Sustuğum kadar konuşabilseydim eğer duramazdı kimse karşımda. Susarak konuşmalarımı da anlamıyorlar zaten yani susmamda bir işe yaramıyor. Yaptıklarını'zı haykırabilseydim karşın'ızda tek bi kelime etmeye cesaretin'iz olmazdı.Buna rağmen güçlüyüm ve hala ayakta dikiliyorum. Yıktığın'ız bir dünyanın enkazından topladığım parçalarla yeni bir dünya inşa ediyorum kendime bu dünyada yoksun'uz sadece o dünyanın en büyük parçası var bu 'boz-yapta ' bozduğun'uz ama yapmaya çalıştığım dünyamda...
Cezalısınız; suskunluğumla... 
 

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Şimdi harflerin yanyana gelip anlamlı bi kelime oluşturmasını beklemekte zor!...

Tecavüzden sonra "Zevk aldın mı?" diye sormak nasıl abesle iştigalse gidişinin ardından aylar sonra arayıp "Nasılsın.. Ne yapıyorsun.." diye sorman da o kadar abestti işte.. "Uyuz bir itin sırtındaki pire kadar mutluyum ve başını çöpe soktuğu için kıçı açıkta kalan bir kedi kadar tetikteyim.. "Tut ki mutluyum.. Tut ki yıkıldım.. Sana ne.. 
     ~~~~o~~~~

Onlar Aldattığını Zannedenler;Aldanan her
zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.... Bir insan kaybının ne
olduğu bilemediklerinden... Kaybetmek onlar için bir alışkanlık
haline geldiğinden.... Oysa ben hiç insan kaybetmedim.... Sadece zamanı
geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar.... İşte bu yüzden.... Fahişe
...gönüllerin kahpeliği asla koymadı bana.....

  ~~~~o~~~~

''Bir sinema önündeyim;
hayatım gösterime girmiş /Suçunu itiraf eden sanığın,
Kahırlı kalbını taşıyoru...m /Bütün mutlu karelerimi kesmişler /Sen yoksun örneğin !''
T.Tufan
  
   ~~~~o~~~~

 Az çok bilirsin beni beceremem yaşamı Bir  damla su olsam Gider rakıya damlarım!...

15 Mart 2010 Pazartesi

ağaç ve insan

keşke insanlar yüzlerindeki onlarca maskeyi çıkartsada ne olduklarını kim olduklarını anlayabilsek  veya  keşke karşılaştığımız kişinin ne mal olduğu bi film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçse yada bi kişilik bilen makine icat etseler onun bi saç telinden belkide bi damlacık kanından ne olduğu ne kadar zalim olduğu , gaddarlığı , riyakarlığı yada sevgisi , merhameti , şevkati ... birden elimize bir dosya şeklinde veriliverse ... bu örnekleri çoğaltmak mümkün ... hayal işte :) ama bunlar olsaydı olgunlaşabilirmiydik.. gerçekten hayatta insan kötü bişeyler yaşayarakmı olgunlaşıyo bilmiyorum neden mutlu olmak için önce bi bedel ödemek zorundayız anlamıyorum. aslında anlamamak değilde kötü şeyler yaşamak istemiyorum sanırım ..
biliyorum bi ağacın  naısl bi cefayla ayakta durmaya çalıştığını . önce küçücük bir tohumdur, filizlenir, fidan olur, ağaç olur, meyve vermeye başladığı zamanda bitmezki herşey o meyvelerin her birini taşır ve o meyveler dahi ayrı ayrı olgunlaşmayı bekler ağaç onları bırakmak istemez çünkü her birine hayat vermiştir elinden geldiğince tutar zarar görmelerinden korkar belki de... güneşin en kızgın anlarında yalnızdırlar ağacın ayrı ayrı dallarında belkide o yağmurlu ve soğuk gecelerde.. ama olgunlaşırlar işte zman geçtikçe .... insanları hep ağaca benzetirler ya ne kadar haklı bi benzetme .... önce miniciktir ( cenin )bişeye benzemez ,toprak (ana) ona hayat verir , filizlenir  (bebek) fidan olur ( çocukluğa ilk adım ) eğer hayatta tutunabilirse görkemli bir ağaç olur (insan) ve artık meyve verme zamanıdır ( ana/ baba) ..... insan bi gün bu dünyaya ve da etsede arkalarında bıraktıkları onu yaşatır bu yüzden sanırım meyvelerimize iyi bakmalıyız... olgunlaştıklarını anladığımızda kendi ellerimizle bırakalım onları bir huzurla...

4 Mart 2010 Perşembe

Tırnağın etten kalbin vücuttan ayrılma azabı

sevinci ve hüznü bi arada yaşamak nasıl bi şeymiş, öğrendim sayende....
teşekkür ederim ..
sitemim sana değil yaşatılanlara .. neden geç benim için artık diye şaha kalkan isyanlarım birer birer bitiyor sanki  ....
geçen hergün, her saat, her dakika, ne kadar seni bana getirecek olsada bi okadar herşeyin bitişiydi...isyan değil bu yaşanınlan anlar benim için öyle değerliki...
nasıl bişey yaşıyorum bi türlü adını koyamadım ... çok sevmeme rağmen kalan ömrümde yanında olamayacağım içimi çok acıtıyo.....
sahi senin için hiç acıdımı?... nasıl acırdı bi insanın içi hiç tattınmı o duyguyu ?... 
sol tarafında bi sızı hissedersin ama öyle çarpıntı gibi değil sanki göğsüne büyük bi yumruk inmiş gibi göğsüne de değil yüreğine, o yumruk orda kalır ve sızlar öyle bi yaranın üzerine basılan tuz gibi de değil ağır ağır yavaş yavaş sızlar...

hiç başlamayı hayal edemediğim bi oyundaydım .....başrollerdeydik ama mutlu sonla bitmeyecekti öyle her filmde yada masallarda olduğu gibi...
ne kötü, yaşanılası en güzel duyguyu biteceğini bile bile yaşıyorum ama bu da yeter be bu da yeter....
en güzelini yaşıyorum ben, seni görmeden sadece özleyerek, dokunmadan rüyalarımda ismini sayıklayarak ve dua ederek...
öyle güzeldiki o gece....
rüyamda seni gördüğümü hatırlayamasam da  ismini sayıklarak dua ettiğimi ve kalbimi bi huzurun sardığını hissettim sadece...
işte o acının tam tersi oldu....
bedenim öylesine hafiflemiştiki sen olmadan senin yanında olmanın verdiği huzur sardı yatağımı , bedenimi , yüreğimi .... 
hissettiğim o acı da güzel sen olunca içinde.....
ne zman bitecekti o en güzel huzur o yaşanmaması gerken acı....
kalbimin duruşunda .....

ben ölümlü bi sevdaya tutulmuştum ve bitmesi için ölümü bekliyorum ...

20 Şubat 2010 Cumartesi

sonuma imza attım :/

herşey okadar alenen ortadaydıki sanki bi anlık bi mutluluk yetcek gibi sonumu hazırladım....
beklesemde senden en ufacık bişey..... duydum yeniden seni seviyorum demeni bir yeminle .. sanki senden duymasaydım bunu bitirrmek daha kolay olacaktı ve gözlerim o kelimeleri gördükten sonra sevincim yere göğe sıgamasada bir burukluk sardı bi anda içimi ....
şimdi ne olacaktı ? karşına geçip nasıl söyebilecektim bitti diye ? şimdi nasıl bırakacaktım herşeyi.....
çekip ardıma bakmadan gidesim geliyo bu şehirden sanki yüreğimide burda bırakacakmışım gibi ....
o hep benimle olacaktı içinde seni bir yük gibi taşımayarak  ....
ben seni fiilen bırakmış olsamda içimden söküp atamazdım ve atamıyordumda  .....
söylesemde kendime bitmek zorunda,bitecek, alıştırmaya çalışsamda, o sahne gözümün önüne geldikçe gözyaşların gözlerimden firar ediyordu...
anlatabilsem içimdeki yerini ne çok şey bilecektin ben kendimi senden uzak tutsamda en yakınımdasın hep.....
yok başka çaresi yüreğimde hep taşıyacak olsamda seni görmeden unuturdu belki bi gün .... şimdi ne desem boş yazabildiklerim kadar yazmadıklarım da var .....
( I LOVE YOU kuran çarpsın ) :'(

Öne Çıkan

Sevmek ya da sevmemek işte bütün mesele bu!...

     İnsan sevmeye nereden başlamalı? Günün sorusu bu olsun.       İnsan en çok kendinin düşmanı ve yine en çok kendinin dostu. Bir söz va...

Popüler